DİLAN BUTLU
Zeytinliklerin ve tarım arazilerinin kamulaştırılmasına karşı Dikmece köylülerinin direnişi üçüncü gününde de devam ediyor. Jandarma eşliğinde köylülerin kamulaştırılan yerlerine iş makineleri girdi. Köylüler arazilerinde toplanarak iş makinalarını engellemeye çalıştı. Dikmeceli bir kadın, “Şu anda kepçeyle çalışıyorlar. Askerlerimiz bizi koruyacaklarına kepçeleri korurken alınacak zeytinlerin gölgesinde utanmazca oturuyorlar. O zeytinlerin hakkı helal değil.” “
Deprem bölgesinde ormanlık alanların ve zeytinliklerin yeni konut üretimine açılmasını öngören yönetmeliğin ardından Hatay deprem bölgesinde tarım arazileri üzerine konut yapılması için adımlar atıldı.
Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece köyünün tarım ve zeytinliklerinin kamulaştırılmasına yönelik karara köylüler 3 gündür direniyor. Önceki gün aynaların üzerine çekilen iş makineleri, bugün jandarma korumasındaki kamulaştırılan araziye girdi. Köylüler, iş makinelerinin girmesine karşı tarım alanlarında toplandı. Jandarma, iş makinelerinin çalıştığı arazilere köylülerin geçişine izin vermedi.
Dikmeceli hanımlar, “Ağaçlarımızı kimseye vermeyeceğiz, çocuklarımızı kimseye yedirmeyeceğiz” diyerek mevzilerini korumaya çalıştı.
“ZEYTİN BİZE HELAL DEĞİL”
Bir kadın, “Topraklarımıza geçmemize izin vermiyorlar. Biz buradayız hiçbir yere gitmiyoruz. Şu anda askerlerimiz kepçeyle çalışıyor, bizi koruyacak yerde askerlerimiz utanmadan gölgelerde oturuyor” dedi. Bizi koruyacağına, koparılacak zeytinin hakkı helâl değildir, bizim hakkımız da değildir. Bilsinler ki.” isyan etti.
“ORDUMUZ, KARDEŞLERİM, ÇOCUKLARIM BİZİMLE OLSUN”
Başka bir kadın, “Akrabalarımızı da kaybettik. Akrabalarımız da enkaz altında kaldı. Hala çadırlarda yaşıyoruz. Yanımızda olun, askerimiz, kardeşlerim, çocuklarımız.”
“ÇİFTÇİNİN UMUTLARI, GÖZYAŞLARINA EV YAPMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Bir başka Dikmeceli hanım da isyan etti, “Çiftçinin ümidi, göz yaşıyla ev yapmanıza izin vermeyeceğiz.”
“MA RİHNA, NİHNA HON (GİTMEDİK, BURDAYIZ)”
Tarlada toplanan köylüler Arapça “Ma Rıhna, Nıhna Hon” (Gitmedik, buradayız)”, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma”, “Başkent defol, bu vatan bizim” sloganları attı. “. .
